Uyku Apnesi Tedavisi Nasıl Yapılır?

Uyku Apnesi tedavisi için ilk yapılması gereken obezite sorununun aşılmasıdır. Üst solunum yollarında belirgin bir darlık söz konusu ise hemen Kulak Burun Boğaz uzmanına görünmelisiniz. Horlama ve uyku apnesi söz konusu ise, uygulanan cerrahi yöntemler,  uygulamada kullanılan teknik cihazların kalitesi ve uzman hekim başarısına göre tercih edilmektedir. Özellikle tedavide kullanılan teknik cihazların dokuda herhangi bir hasar oluşturmaması, ameliyat sonrası dönemde hastanın ağrı ve sancılarının daha az olmasında oldukça etkilidir. Uyku apnesi cihazları tedavide kullanılarak, hastalığın seyrine göre yeni tedavi uygulama yöntemleri uygulanmaktadır. İleri derecede uyku apnesi tedavisinde pozitif hava basıncı hastaya uygulanarak, hastanın tercihine göre otomatik ayarda düzenleme işlemi yapılmaktadır. Bu yolla sabit basınçlı cihazlara geçilerek hasta kolay bir şekilde takibe alınmaktadır. Hasta uyku apnesi makinesi olarak bilinen CRAP cihazını kullanmakta herhangi bir zorluk çekiyorsa, hafif sayılabilecek vakalarda ağız içi aparey ile alt çene öne alınıp, dil geriye düşürülerek üst solunum yolunun tıkanmasının önüne geçilmektedir.

Uyu Apnesinde Hangi Tedaviler Uygulanır?  

Uyku apnesinde tercih edilen tedaviler hastalığa özgü test, solunum cihazı ve maske uygulamalarıdır.  Hava yolu sürekli olarak açık tutularak, basınçlı hava veren cihazların kullanımı daha kolay hale getirilmektedir. AP pozitif hava basıncı, halk dilindeki adı uyku apnesi maskesi, bu cihaz yardımıyla üst solunum yolları uyku sırasında açık hale getirilerek uyku apnesi sorunu kısa sürede çözüme kavuşturulmaktadır. Gece boyunca yüzde sıkı bir şekilde oturan silikon bir maske yardımıyla basınçlı hava veren cihaz, başlangıçta hasta için rahatsız edici olarak görülse de hasta zamanla bu teknik cihazlara alışmaktadır. Hastaya en uygun olan cihazın hangisi olduğuna karar vermek için apneleirn yok olduğu ya da minimum sayıya indiğinin görülmesi gerekir. Bunun için hasta ikinci geceyi de uyku laboratuvarında geçirmelidir. Uyku apnesi tedavisinin cihazla görülmesi işleminin ardından uyku apnesi sorunundan kolayca kurtulan kişilerin yaşam kalitesi yeniden yükselmekte, kişi aile ve sosyal hayatına güvenle devam etmektedir.

TMS tedavisi nasıl yapılır? Yazısını inceleyebilirsiniz.

Uyku Apnesi Nedir?

Uyku apnesi hormonların yol açtığı, uykuda solunum durması olarak ifade edilen bir hastalıktır. Uyku apnesi sırasında üst solunum yollarının açık kalmasını sağlayan kaslarda ani gevşeme meydana gelir.   Yumuşak damak ya da dil kökünün, aşırı şekilde büyümüş bademcikler hava yolunu tıkayarak, en az 10 saniye nefes alınmamasına neden olmaktadır. Uyku apnesi sırasında solunum alma çabası sürerken, zamanla daha da artan bu çaba beyni uyararak, hava yolları kısa sürede açılmış olur.  Solunumu durana kadar horlayan kişi, zamanla gürültü bir homurdanma ile yeniden nefes alarak horlama nöbetine devam eder. Uyku apnesi uzaktan bakıldığında çok ciddi görülmeyen, tedavi edilmesi sürekli olarak ertelenen bir hastalık olarak görülse de oldukça riskli ve sonucu kişilerin hayati tehlikesine varan pek çok vakaya neden olmaktadır. Gerekli önlemler alınmadığında uyku apnesi dikkatsizliğe yol açarak trafik kazası riskini 7-8 kat artırmıştır. İş kazalarına da neden olan hastalık,   hastaların özenle dikkat etmeleri gereken, uzman hekim desteği alarak hemen iyileşebildikleri hastalıkların başında gelir. Uyku apnesinin görülme sıklığı %1-4 olsa bile diyabet hastalığının %3, astım hastalığının ise yaklaşık olarak  %5 ‘e kadar düşmüştür.

Uyku Apnesinin Belirtileri Nelerdir?

Uyku apnesinin belirtileri uyku sırasına huzursuzluk, horlama, terleme, sık sık idrara kalkma, reflü,  ağız kuruluğu, tanıklı olarak solunum durmalarıdır. Uyku apnesi sonucunda daha pek çok önemli vaka ve durumla karşılaşılmaktadır. Baş ağısı, konsantrasyon bozukluğu unutkanlık, sabah dinç uyanamama, depresyon, yorgunluk,  aşırı derecede uykulu olma vb. haller uyku apnesinin gündüz etkili olduğu durumlardır. Uyku apneisnin etkili olduğu kişiler gün içinde birbirinden farklı durum ve etkiyle karşılaşmaktadır. İnme kalp krizi, uykuda ani ölüm, kalp yetmezliği, obezite hastalarının kilo vermede sorun yaşaması, akciğer hastalarında solunum yetmezliği ve cinsel isteksizlik ve iktidarsızlık, kontrol altına alınamayan diyabet hastalığı da apnenin ortaya çıkardığı riskli sonuçlardandır. Ayrıca uyku apnesi olan kişide gündüz sürekli olarak yorgunluk ve konsantrasyon eksikliğine neden olan faktörler gözlenmektedir. Gündüz aşırı yorgunluk ve dikkat sorunlarının oluşması trafik ve iş kazalarına yol açabilmektedir. 

Uyku Apnesi Nasıl Oluşur?

Uyku apnesi boğazdaki kasların, havanın geçeceği alanı kapatacak şekilde gevşetmesinden kaynaklanır. Üst solunum yollarında görülen darlıklar çocukluktan itibaren solunum yollarının yıpranmasına neden olur. Bu durum uykuda solunumun durması sendromuna yol açabilir.  Ayrıca fazla kilolu olmak, büyük bademciklerin yanı sıra geniz etine sahip olmak ta uyku apnesinin nedenleri arasında gösterilebilir. Uyku apnesi çocuk yetişkin fark etmeksizin herkeste görülebilen bir hastalıktır. Uyku apne sendromu olan kişide horlama seviyesi 3- 4 kat daha fazladır. Çok kaba ve gürültülü şekilde ortaya çıkan horlama, ayrıca nefes darlığı, sık sık iç çekme ve el kol hareketleriyle çırpınarak uyanmaya çalışma gibi çeşitli reaksiyonlara neden olabilir. Sık ve uzun süren solunum durmalarının yanı sıra sabahları yorgun uyanmak uyku apnesi sendromu yaşayan kişilerin en büyük sorunlarından bir tanesidir. Uyku apnesinin nedeni olarak görülmese de uyku apne sendromu olan hastaların  %30  -50’sinde hipertansiyon hastalığı bulunmaktadır. 

Uyku  Apnesi Nelere Sebep  Olur?

Uyku apnesinin neden olduğu şeyler uykuda solunum durması, ilerleyen yaşlarda kalp ritim bozukluğu, kalp atımında düzensizlik ve tüm bunlara bağlı olarak uykuda ani ölüm gerçekleşebilmektedir. Gece sık idrar çıkma isteği, gece aşırı derecede terleme, sabah aşırı yorgun ve uykulu olarak uyanma, gündüz halsizlik ve isteksizlik, sıkıntı ve gerginliğe yol açan daha pek çok faklı hastalık sonucunda oluşmaktadır. Yüksek tansiyon, kalp krizi, beyin ve damar tıkanıklıkları sonucunda felç gibi ciddi problemlere yol açabilmektedir. Uykuda solunum durması olarak etkisini ciddi olarak gösteren hastalık, oksijen düzeyinin düşük olmasıyla kalp ve damar sisteminde ciddi tahribata yol açmaktadır. Hipertansiyon hastalığı bu hastalarda normal hastalara göre %30- 40 oranında hatta bazı çalışmalarda  %50’ye kadar çıkmaktadır. Hastanın kalp ritimleri incelendiğinde ise, apne sırasında oluşan brakardiyi uyanıklık olduğu sırada taşikardi izlemektedir. Bradi- taşi -aritmi olarak ifade edilen bu ritim bozuklukları bazen daha farklı ritim bozukluklarına neden olmaktadır. Kalp ritminde görülen bozukluklar, bazen de hastanın uykuda kaybedilmesine neden olacak kadar ciddi sonuçlar ortaya çıkarmaktadır.

Koah tedavisi nasıl yapılır? Yazısına da göz atabilirsiniz.

Uyu Apnesi Tanısı Nasıl Konur?

Uyku apnesi tanısı hastalığın tespiti ve tedavi sürecinde görülen en önemli aşamalardan bir tanesi olarak gösterilmektedir. Polisomnografi olarak bilinen uyku apnesi testi tüm gece boyunca beyin aktivitelerini izler. Solunumsal olayları kaydedilerek hastanın nefes alıp verme ve kalp ritmi sayısı ölçülür. EEG, EOG, EKG, EMG, göğüs ve karın hareketleri kaydını içeren solunum eforu, oksijen satürasyonu, burun ve ağızdan alınan hava akımı kaydı, vücut pozisyonu gibi 8 parametrenin tüm gece 7 saat boyunca takibi yapılmaktadır. Uyku sırasında beyin dalgaları, göz hareketleri, kalp hızı, horlama, bacak hareketleri, burnun hava akımı ve oksijen seviyeleri ölçülmektedir. Uyku apnesi hastalığının tedavi edilmesi; sağlıklı, kaliteli uykunun geri kazanılması için muhakkak uzman hekim desteği alınarak yukarıda belirtilen testler eksiksiz bir şekilde yaptırılmalıdır.